5 Şubat 2015 Perşembe

Popüler blog

Popüler bir blog ya da herhangi bir popüler sosyal medya hesabı sahibi olmak bazı açılardan başa dert olsa gerek. Bu kanıya elbet yorumlardan vardım. Ve ben yazıyı okumam, fotoğrafa bakmam; altta millet ne kapışıyor diye bakarım. Hesap sahipleri bu durumdan ne kadar etkileniyor, ne kadarına alışıyor da artık sallamıyor merak ediyorum. Ben meşhur blogger'la röportaj yapacak olsam yaklaşan trendleri değil, bunları sorarım biraz.

Popüler blog yorumcularını şöyle kategorize edebiliriz:

1) Haters gonna hate.
Blogger'ın ağzıyla kuş tutsa yaranamayacağı, takibi de bırakmayıp yarışmaya love to hate kategorisinden katılanlar. Blogger'ın her şeyine laf edenler. Şişmansın, çirkinsin, bacakların odun gibi falan diyenler. Çoğunun dediği şeyleri ben de düşünüyorum, şimdi yalan olmasın. Ama işi fiile dökmekle dökmemek arasında dağlar var. Bunların ılımlısı bu renk size yakışmıyor, saçınızı böyle yapmalısınız gibi şeyler söyleyen tatlı dilli baş öğretmenlerken, karşı grubu ise blogger'ın her şeyine beş kalp basan hayranları oluyor. Hepsini burada bir kere zikrettik, kafi.

2) Asalaklar.
Popüler blogger'ın kitlesinden nemalanmak için her şeyin altında kendi sattığı dizayn sabun, tepsi, kavanoz, kurabiyenin, ihraç fazlası ürünlerin ya da çakmaların reklamını yapanlar. Bir önceki için konuşuyorum; çoğu varoş zevkinin kitch sanat eserleri. Sattıkları hiçbir şeyi evden içeri sokmam. Yalnız burada çoğu kez vergi dairesini de ilgilendiren bir durum var sanki.

3) Nereden aldınızcılar a.k.a. gerizekalılar.
Markalar etiketlenmiş olmasına, yorum kısmında hashtag'lenmiş olmasına rağmen, "Şunu, bunu nereden aldınız? O ne marka, bu ne marka?" diye soran leylalar. Bir de bunların seveni Yazıyor, şuradan almışçılar var. Yardımseverlik tops. Sonra karşılıklı teşekkürleşiyorlar falan. Yawn... Zzz.... Diğer takipçilerden yardıma koşan çıkmazsa blogger'a küsüp kızan da var. Cvp pls!!! Bkz. alt tarafı bir ruj numarası öğrenmek için yardırmak.

4) Dindarlar.
Favori grubum. Paylaşılan gusto fotoğraflarda her daim domuz etine, Ramazan'da ve kandillerde içkiye, yemeğe ve crop top'a karşılar. Hani her şeyi kendisi hakkında sanan insanlar vardır ya, bu da o hesap. O illa bakacak; sen açmayacaksın, sen yemeyeceksin, sen içmeyeceksin. Hassasiyet kilit kelimeleri. İlginçtir, aynı hassasiyet ülkemizin Hristiyan ve Yahudi nüfusunda niyeyse yok. Paskalya perhizi ya da pesah sırasında hiçbirinin gıkı çıkmıyor. Konuşun, şekerim, azıcık da siz deyin!

5) Been There/Done That
Seni takip ediyoruz ama sende para varsa bizde de var, hanım kız ekolü. Misal; Paris'te misin? Hemen, "X kafeye uğramadan dönmeyin," yazar. Bana ne abi, meşhur moda blogger'ı benim gidip de sevdiğim kafeye/lokantaya gitse ne olacak? Kimseye o kadar kanım kaynamıyor. Misal; hanım kız Paris'te makaron fotoğrafı mı koydu? "Ah, çok özledim oranın makaronlarını," diye yorum bırakır. Hani o da biliyor bu işleri, kapiş? Sezon, marka ayakkabı? O da almıştır, onda da pembesi vardır mesela. Zaten zengin şununla bununla da giyerim endişesi taşımadığı için daha renkli alışveriş yapar. Balenciaga çantayı gider civciv sarısından alır, gibi.

6) Türkçe 101
Türkçe konuş, vatandaş. O caption niye İngilizce, niye, niye, niye? Çıldırıyor. Daha ılımlısı, "Türkçesi de olsa da anlasak," diye serzenişte bulunuyor. Ay bu İngilizce muhabbeti de beni ne bayıyor, ne bayıyor anlatamam. Bebeğim, hepinizin hem Türkçesi, hem İngilizcesi boktan zaten. Körlerle sağırlar birbirinizi ağırlıyorsunuz. Aynı zamanda disiplin kurulu üyesi de olan edebiyat öğretmeni gibi takılma, geç.

7) Kodamanlar, abazalar.
Sapık tonuyla bi, "Çok güzelsin,", "Woww,", "Sexy," falan deyin. Vallahi benim kanım çekiliyor. Özelden daha başka şeyler diyorlar mıdır acaba? Kesin diyorlardır. Öööö. Hah, bak bunu da sorardım röportaj yapsaydım. Evlenmek isteyen de çıkıyor. Temiz niyet önemli tabii. O havalı, eğitimli kızların hayallerinin erkeği Teneke Çıkmazı'nda çünkü. İnsan biraz kendini bilir yaa.

8) Ayak görmekten çok rahatsız olanlar.
Gizli gizli seveni de vardır elbet ama kimilerinin ayakla bir sorunu var. Evet, kimi ayaklar çirkin. Ama Allah için, bu kızların ayakları bakımlı oluyor şimdi. Hem who cares? Ayaksa ayak. Sanki ağzımıza sokuyor. Ayak görmeye bu kadar karşı insanlar için yaz mevsimi kabus olmalı. Bunlar da mevsimlik bir grup zaten. Ayakla bu derdi anlayamıyorum.